Avukatlar tarih boyu köle kullanmadılar ama hiçbir zaman efendileri de olmadı.
Molierac
Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun.
Freud
Dünyaya fatih olmaz zulüm ile rezalet, Yer yüzünün fatihi adalettir, adalet!
Nizami Gencevi
Memleketler kılıçla alınır, lakin adaletle muhafaza edilir.
Timur
Bir tek kişiye yapılan bir haksızlık, bütün topluma yapılan bir tehdittir.
Montesquieu
Bir toplumda suç varsa, orada adalet yoktur.
Eflatun
Adaletin yasalarında bile mutlaka adaletsiz bir taraf vardır.
Monteigne
Nerede güzel eserlerden oluşmuş uyum vardır, orada adalet ve erdem hüküm sürer.
Konfüçyus
Adaleti konuşmaktan çekinmeyiniz.
Atatürk
Yargıtay 12.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/2308- Karar: 2010/4023 - Karar Tarihi: 23.02.2010
ÖZET: Emekli Sandığınca şartları oluştuğunda toptan ve bir defada ödenmekte olan emekli ikramiyesinin kayıt ve sınırlamalara tabi tutulmaksızın tamamının haczi kabildir. Mahkemece şikayetin reddi gerekir.
(2004 S. K. m. 82, 83) (5510 S. K. m. 88, 93)
Dava ve Karar: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
5510 Sayılı Kanunun 17.4.2008 tarih ve 5754 Sayılı Kanunun 56. maddesi ile değişik 93. maddesinin birinci fıkrasına göre, bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri 88. maddeye göre takip ve takibi gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez. Emekli Sandığınca şartları oluştuğunda toptan ve bir defada ödenmekte olan emekli ikramiyesi, anılan madde kapsamında sayılan gelir, aylık ve ödenek niteliğinde olmadığı gibi, bu paranın haczedilemeyeceği yönünde gerek 5510 Sayılı Kanunda gerekse İİK. nun 82 ve 83. maddelerinde herhangi bir hüküm de bulunmamaktadır. Bu durumda emekli ikramiyesinin anılan kanun ve maddelerde gösterilen kayıt ve sınırlamalara tabi tutulmaksızın tamamının haczi kabildir. O halde mahkemece şikayetin reddi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 23.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.